Hürriyet

29 Ocak 2014 Çarşamba

Silahşör Eda

Geçtiğimiz günlerde Eda büyüyünce silahşör olmaya karar verdi diye yazmıştım ve bu konuyla ilgili olarak okulda yapacağı sunum için ona kıyafet hazırladığımdan da bahsetmiştim.
Önce bir yelek diktim ve sonra da bir de pelerin diktim. Pelerinsiz ve yeleksiz silahşör olmaz değil mi ama:)
Pelerinimizin kumaşı Çarşamba pazarından alındı, petrol mavisi tafta ve astarı da yine aynı pazardan kırmızı saten bir kumaş. Her ikisi de yaklaşık 3'er metre ve 2'şer liraya aldım.
Evdeki bir şapkayı da pelerinle aynı kumaştan bir kudale ile süsleyince ve kemanımızın yayını da kılıç olarak elimize alınca kıyafetimiz tamamlandı.

Öne ve arkaya havada takla atmak ve kötülerle savaşmak için silahşör olmakisteyen kızımın yolu her daim açık olsun, istediği herşeyi yapacak gücü olsun.

18 Ocak 2014 Cumartesi

Kızım için yelek diktim

Eda, okul öncesi sınıfına gidiyor ve önümüzdeki hafta hangi mesleği seçmek istersiniz konulu bir sunum yapacak. Bu sunum sırasında da, seçtikleri mesleklerle ilgili görseller, kıyafetler, alet edavat vs.. varsa bunları da arkaşları ile paylaşacaklar.


Şaka gibi ama benim kızım Silahşör olmaya karar verdi uzun zaman önce. Neden derseniz, öne ve arkaya havada takla atabilmek için. Evet, havada öne ve arkaya takla atabilmek için silahşör olacak benim kızım.


Tamam, henüz 5 yaşında, nasılsa fikri değişir diye ümit edip, başladık hazırlıklara. 


Hazırlıklarımıza önce silahşörler nası giyinirden başladık. Tayt, çizme, yelek içine fırfırlı bir gömlek ve olmazsa olmaz pelerin. Ve tabi ki şapkasız olmaz.


Dün yeleğini diktim. Evde olan bir kadife kumaşım vardı, bir de pantalon kestim ama, acil olan yelek olduğu için öncelik yeleğe verilip bitirildi. Henüz kendisi bile görmedi, o mışıl mışıl uykuya dalmıştı ki ben yeleğini kesip dikiverdim. Şimdi uyanınca çok sevinecek. Bugün de pelerin dikilecek inşallah.


İşte kızımın silahşör yeleği:)


Evet, astarı diktiğim mantosunun astarı. Ama tam uydu yelekle.


Ben gittim. Herkes lütfen kendine ve sevdiklerine çok iyi baksın.

Sevgiler

17 Ocak 2014 Cuma

Kızımın mantosu

Geçtiğimiz günlerde kızım için manto dikmeye karar verdiğimi paylaşmıştım.  Aradan epey zaman geçti ve ben buraya maalesef gelemedim hastalıklardan ama arada da boş durmadım ve kızımın mantosunu epey bir yoluna koydum diyebilirim.

Şimdi sizlerle son halini paylaşacağım. Dediğim gibi henüz bitmedi. Epey işi var yapılacak. Daha cepleri dikilecek, etek basılacak, ilik açtırılacak düğme bulunacak ve esaslı bir ütü yapılacak. Ütü işini kutu temizlemeye bırakabilirim. Kumaşımı pazardan aldım ve normalde pazardan aldıklarımı yıkamadan dikmem. Ama bu kumaşı yıkamaya cesaret edemediği için diktim olduğu gibi ama temizlik işi bitmeden kızçeme giydirmem.

Kızımın mantosunuz çok özendiğimi söylemeliyim. Umarım bitip giydiğinde de göstermiş olduğum özen ortaya çıkar.


Şu anda ütüsünü yapmadığım için (umarım yanılmıyorumdur, ön tarafta bir yamukluk var gibi ama astarında filam bir çektirme falan yok. Bakalım son haliyle nasıl olacak.


Yarım işlerimin başına dönebilmek için hızla iyileşmem lazım,


Şimdilik benden bu kadar, yakında görüşmek üzere.

Sağlıcakla kalın.

3 Ocak 2014 Cuma

Bepanthol

Merhabalar,

Geçen günlerde internette gezinirken Nilgün Sözveren'in blogunda, Bepenthol'ü kuru ciltler için yüz kremi olarak da öneren bir yazı okudum ve ilgimi çekti.

İlgimi çekmesinin sebebi; kullandığım yüz kremimimin bitmiş olması ve gidip almaya fırsat bulamamış olmamdan dolayı yüzümde hissettiğim gerginlik aslında.

Yazıyı okuyunca, "evet" dedim kendi kendime, neden olmasın. Canımızdan çok sevdiğimiz bebeğimizin cildi için uygun gördüğümüz bu krem neden benim için de uygun olmasın ki dedim ve hemen kullandım ve kendimi iyi hissettim ama bir taraftanda da beklemeye başladım. Bakalım cildim de memnun kalacak mı, kabullenecek mi yoksa, istemedim ben bu kremi deyip geri püskürtecek mi diye. Ve sonuç, tam da arzu ettiğim gibi, cildim Bepanthen'i sevdi ve kabul etti. Şimdi yaklaşık bir haftadır kullanıyorum ve hiç bir ters etki yaşamadım. Aksine cildimin rengini toparladı diye bile düşünüyorum.

Bu arada, madem başladım bu kremi kullanamaya bir bakayım bakalım neymiş bu ürün diye internet sayfalarına bir girdim ki, ürün yelpazesi oldukça geniş bir ürün ile karşılaştım. Bu günü kadar öncelikle bebeklik döneminde pişikten korunmak ve önlemek için kullanmışken, sonrasında doktorunun da tavsiyesiyle kuruyan dudakları için nemlerdirici olmuş bir ürün aslında, ama çoklukla düşme, çarpma, kesilme, vurma gibi durumlarda her derde deva bir krem olarak elimin altında her daim bulunan bu kremin beklemediğim diğer özellikleri olduğunu keşfettim.

Sizinle bir de internet sayfasından aldığım ürün bilgisini direkt olarak paylaşayım. Ama ben internet sayfalarını bir ziyaret edin derim.



Bepanthol ®Cilt Bakım Kremi

Kuruyan ciltlere ekstra bakım sağlar
Cilt bazen kuruyarak hassaslaşır. Kuruyan cilt pul pul dökülür, kızarır ve çatlar. Bu tip durumlarda cildin, işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için ekstra bakıma ve nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Böylece cilt kendini yenileyebilir ve canlı görünümünü muhafaza edebilir. Bepanthol Cilt Bakım Kremi cilt kuruluğuna bağlı pul pul dökülen, kızaran, çatlayan ve gerginleşen cildin doğal yenilenme sürecine destek amaçlı özel olarak geliştirilmiştir. Bepanthol Cilt Bakım Kremi, %5 dekspantenol içerir. Bepanthol® Cilt Bakım Kremi cildi yumuşak, pürüzsüz ve nemli tutarak, cildin doğal yenilenme sürecine yardımcı olur. Nemlendirici içeriği sayesinde cildi rahatlatır ve parlaklığını geri kazandırır. Bepanthol® Cilt Bakım Kremi kalıcı su bazlı yapısı sayesinde deri yüzeyine kolaylıkla sürülür ve deriden hızlıca emilir. Su içinde yağ emülsiyonu formu, cildin doğal koruyucu duvarını muhafaza ederek, cildin yenilenmesine, esnek ve nemli tutulmasına yardımcı olur.

Kullanmaya devam edeceğim gibi görünüyor. Haaa bu arada uzun zamandır kullandığım kremim de bana yeniyıl hediyesi olarak geldi ama, henüz kutusunu bile açmadım.


sevgiler, ve teşekkürler sevgili Nilgün Sözveren