Hürriyet
14 Haziran 2014 Cumartesi
Etek Dikelim Etkinliği Yapalım mı?
yeniden görüşünceye kadar, sevgiyle kalın
Birisi elbise etkinliği mi demişti?
Kızım için diktiğim ilk elbiseyi askısında paylaşmıştım sizlerle şimdi de kızımın üstünde size göstermek istedim. Kızım sevdi, ben sevdim ikimizde musmutlu olduk.
Kendim için diktiğim elbise ise aslında bir bluz kalıbından elbiseye dönüşüm oldu. Bir anda çıkıverdi. Havalar birden ısınınca, ve karne günü kendim için uyugun ne olabilir ki giymek için derken bu elbise dikildi, pardon tamamlandı. Kumaş yine Çarşamba pazarı, çok sevgili kuzenimin deyimiyle eşele butikten, 3 Liraya alınmıştı ve bekliyordu. Aslında kesilip biçilmişti ve hatta yola çıktılar bile diye haber salmıştım ortalığa ama, iki yakasının bir araya gelip giyilir olması için kısmet bugüneymiş. Kumaş tam bu kadardı. Ne fazla ne eksik. Sadece yanlardan birer parça çıktı, eeee o da tabiki gene Eda'ma oldu bir etek. Ona da zaten dumanı üstünde demiştim taaaa Nisan ayında ama havalar bir müsade etmedi ki giyilsinler, bundan sonra inşallah.
Ve bu arada yazımın başında ikişer elbise diktim dedim ama burada sadece birer elbise paylaştım sizlerle ama diğer iki elbise de yolda, yakındır onlarda burada yerlerini alır. Yani.... azzzzz sonra durumu....
O zamana kadar sevgiyle kalın....
13 Haziran 2014 Cuma
Bebek battaniyesi
Kızımın sınıf öğretmenlerinden biri ilk bebeğini kucaklamak için gün, hatta dakika sayıyor diyebilirim. Bu sabah karnelerini vermeye geldi ama sonrasında onca telaş ve heyecanın arkasından soluğu hastanede almış olabilir.
Bebek için ne yapayım ne yapaım derken, uzun zamandır denemek için neden aradığım bir motifi kullanarak bir bebek battaniyesi yapmaya karar verdim. Bir de bebeğin kız olacağı kesinleşince, renklerde kendini belli etti ve sonuçta bu battaniye ortaya çıktı. Bitde kenar süsü yaptım daha da bir içime sindi. Bugün öğretmeni de beğendi, umarım severek sağlıklı günlerde kullanmak nasib olur.
Şimdilik hoşçakalın, sevgiyle kalın
5 Haziran 2014 Perşembe
Elbise dikmeye devam
Burda dergisi. Mayıs 2014 sayısından 140A numaralı modeli seçtim kendim için. Kumaşım keten, bir kaç yıl önce meşhur Çarşamba pazarından almıştım yere dökülmüş parçaların içinden. Bana bir elbise, kızıma bir elbise ve kalanla da mukhakkak birşeyler olacak..
Ama hemen üst bedeni kestim biçtim diktim ve hatta astarladım bir hız, yarın da eteğini tamamlar ikisini birleştiririm diye ümid ediyorum. Ama, şimdilik olanı sizinle paylaşmadan olamadım:)
4 Haziran 2014 Çarşamba
3 Haziran 2014 Salı
Günaydın gün görmek için bekleyene,
15 Ocak 1902 - 3 Haziran 1962
Nurlar içinde uyu
Şiir yazdığı için, hem de çok güzel şiirler yazdığı için hapislerde ve sürgünlerde geçen bir ömür.
Düşünür düşünür kızarım bu hiç değişmeyen sisteme, düşünür düşünür severim bu güzel ülkemi. *
* Prof. Dr. Metin Feyzioğlu
Tarhana yaptık
Ben kendi evimde böyle gördüm, tabi annem de kendi annesinden bu şekilde öğrenmişti. Bakalım kızıma öğrettiklerimin içinde çorbasız sofra olmaz olacak mı?
Sevgilim için pek de gerekli değildir çorba. Hele ardından sevdiği yemekler varsa hiç gözü görmez çorbayı diyeceğim ama diyemiyorum, çünkü kızım babası yemezse ben de yemem dediği için mecburi hizmet tarafından tabağına kepçenin ucuyla da olsa konulmuş çorbayı içer, kıramaz kızını da beni de.
Fakat, çorbanın mide için, bağırsaklar için çok önemli bir yolaçıcı yumuşatıcı özelliği olduğunu dinlemiştim ya da okumuştum bir yerlerde. Avrupa da özellikle çorba kültürü olmadığı için oralarda yaşayan insanlarda pekçok görülen hemoroid güzel ülkemizde pek yokmuş. Çünkü düzenli olarak içilen çorba bağırsakları mülayim tutmakta, rahatlatmakta çok yardımcıymış. Bilmem ondan bilmem başka bir şeylerden ama bizim ailemizde bu tür rahatsızlar hiç yoktur diyebilirim rahatlıkla.
Neyse, konumuz, tamamen Tarhana yapımı ile ilgiliydi, dönelim konumuza. Her türlü çorbayı çok severiz. Yeni tadlar denemeye de çok açığız. Yemek bloglarını gezerken okuduğum çorbaları hemen deneyiveririm. Beğenirsek tarif defterimde yerini alır ve bir daha bir daha pişirilir yoksa tarif defterine girmez, unutulur gider.
Ama, bütün bu çorbaların yanında bir çorba var ki, tüm aile, hiç itirazsız bayıla bayıla sabah öğle akşam, günde üç öğün içebiliriz. TAHANA! sanırım pek çok kişi için durum aynıdır. Değişik yörelerde değişik şekillerde yapılsa da tarhana tarhanadır ve herkesin damak zevkine hitap eder.
Bizim evimizde iki çeşit tarhana yapılır. Bir tanesi Macır tarhanası denir ki, yaz sonunda kışa hazırlık olarak yapılır. Taze, domates, kırmızı biber, nohut, yoğurt, un filan kullanılır, kurutulur ve tükelilir. Oldukça meşakkatli bir yapımı vardır. Ama bir o kadar da lezzetlidir.
Bir de Manav tarhanası vardır. Bunu yapmak için mevsim gözetmezsiniz. Taze taze domates biber aramazsınız. Bunun için, mayalı bir parça (ekmek hamuru) hamurunuz, yoğurdunuz, domates ve biber salçanızın olması ve bir kaç gün de vaktinizin olması yeterli olacaktır.
İşte biz, yaz sonunda yamış olduğumuzbu tarhanamızı tükettiğimiz için yeniden yaptık kızımla birlikte!!! Kızım ve en yakın arkadaşı Rabişimiz yumrukları ap ayrı bir tat kattı tarhanamıza.
Domates ve biber salçası olarak da, yine yaz sonunda hazırladığım domates ve biber soslarımızı ve yine ev yapımı manda yoğurdumuzu kullandık.
Bir de bu yıl rahmetli kayınvalidemin yaptığı ü Arnavut usulü tarhana var, onu da ayrıca yapmıştım. Ama ailece manav tarhanasını daha çok tükettiğimizi söylememe gerek yok sanırım:)
Arnavut usulu tarhana, bir bütün tavuk, soğan ve havuçla birlikte haşlanıyor. Sonra tavuk etleri didiklenip kemiklerinden ayrılıyor. Domates ve biber salçaları yada sosları ve yoğurtla birlikte aldığı kadar un ilave edilip yoğuruluyor. Biraz kurutuluyor ve robotton geçirildikten sonra direk güneş almayacak bir şekilde kurutuluyor. Sonrasında da afiyetle yeniyor.
Tarhana maceramız şimdilik bu kadar.
Hoşçakalın, sevgiyle kalın.
2 Haziran 2014 Pazartesi
KADIN!!!
Sevgiyle kalın....
Bale Gösterimize Hazırlanıyoruz!
Hal böyle olunca biz de geçen sene okullar başlarken tuttuk elinden gittik bir bale okuluna. 2 senedir, Cumartesi ve Pazar günlerimiz orada geçiyor ve Eda çok keyif alıyor.
Yine yıl sonu geldi, ve yine gösteri zamanı.... Dansı da gösteriyi de çok ciddiye alıyor ve büyük bir heyecanla hazırlanıyor gösterisine...
Gösteri, Pera Güzel Sanatlar Lisesi Bale Bölümünün gösterisi olduğu için, sadece çocukların bale gösterisi değil, lise bölümünde eğitim gören ablaların da gösterileri var. Bizim minikler de abla balerinlerin gösterilerinden önce minik bir gösteri yapıyor olacaklar.
Gösteri davetiyesinin görseli de çok güzel. Hepimizi sardı bir heyecan.
Şimdiden kızçeme başarılar diliyorum, ayakları düz bassın ve yolu açık olsun....
Sevgiyle kalın....